Narin güzel kızım, masum kuzum.

Tam 19 gün acaba ufak bir hesaplaşmanın mahsun yüzü olup, bir yerlerde bulunacağına dair umutlarımı daima taze tuttuğum yavrum.

Olmadı!

Dün televizyonu açtığımda cansız bedeni bulundu yazısını,kalbimde bir acı ve boğazımda düğümlenen duygularla içime döktüğüm cennet gözlü meleğim.

Artık alıştık diyoruz.

Ama çocuk bu ya çocuk.
Çocuğa el kalkar mı?
Sadece el kalkmıyor maalesef, masum boynunda nefesini kesene kadar kanlı eller dolaşıyor. Onu boğuyor, sonra masum bedenini çuvalla koyup soğuk derenin kucağına bırakıyor.

Narin bir melek, elbet ne o soğuğu nede o korkuyu yaşayacak. Belkide 19 gündür onu arayan ekiplere bakıp: Bu kirlenmiş bana çok gördüğünüz dünyayı size bıraktım. Boşuna aramayın ben cennetin bir kuşu oldum” demiştir.

Ne diyor gizli sanık!
Muhtar amcası battaniye içerisinde narinin cansız bedenini bana vererek al bunu kaybet sana 200 bin lira vereyim demiş.
Narini o dereye bıraktıktan sonra arama çalışmalarına katıldım.
Ey Vicdansız!
Sen 200 bin lira karşılığında sattığın vicdanını kamufle ettin de yarın Allah’ın huzurunda bunu nasıl başaracaksın.

Duygularımı kattığım yazıları yazmayı sevmiyorum ama insanın bir yere kadar duygularına hakim olduğu günlerden geçiyor ve yaşıyoruz.

Bence Küçücük bir kızın, masum bir meleğin canice katledildiği bir hikaye çıkacak ortaya.
Bu vahşetin sorumlularına ve bunları koruyan kim varsa söylenecek 2 çift sözüm şu şekilde:
Bu vakitten sonra ortaya çıkan hiçbir hikayenin, hiçbir sebebin yüreğimizi soğutamayacağı kadar ağır şeyler yaşattınız bu insanlara.

Bugün o musalla taşında yatan Narin değil sizin vicdanınızdı.