Çok değil bundan tam 1 yıl önce, yerel televizyonların klişe sokak sorusuydu. Yeni yıldan ne bekliyorsunuz?
Cevapların hiçbiri iç açıcı değildi açıkçası.
Böyle gelmiş böyle gider, bu düzen değişmez, umudumuz kalmadı….vb
Haksızda değildi cevapların sahibi olan halk.
Hizmet görmek isteyen bir halkın gördüğü, bilboardları kaplayan belediye başkanlarının fotoğrafıydı en büyük hizmet.
Seçimden seçime gidilen kırsal kesimlerin çamurlu yolları dururken, belediyede dayısı olanların tarlasının ortasında yaptırdığı bağ evlerine çekilen asfalt yolları, aldığı asgari ücretle yediğinden,içtiğinden kısıp okuttuğu üniversite mezunu çocukları işsizlikten bunalıma girerken, Arkasında siyasi bir gücü olan ilkokul mezunu para babalarının Audi marka araçlarla geldikleri belediyede şef olması, kirasını ödeyemediği için çocuğuyla parkta Aralığın soğuğunu yiyen nice babayiğitler varken, belediyenin sosyal yardımlarının aktığı bir kesim ve niceleri. Bunları yaşayan halkın bu cevapların dışında yeni yıldan umutlu olması beklenemezdi zaten.
Halkın biriktirdiği, öfkesini dillendirmekten bile korktuğu bir sistemin karşısında, sadece seçim dönemi hatırlanan halkın,bu kabusa son verecek doğru profile (Mehmet Kasım Gülpınar)çok yoğun bir çağrısıydı 31 Mart seçimleri Şanlıurfa için.
Kendisinin de dediği gibi eğer bu sese kulak tıkasaydım bir daha ne bu memlekete gelebilirdim, nede yüzünüze bakabilirdim.
8 ay geçti aradan ortada Büyükşehir belediye başkanına ait ne bir fotoğraf, nede yaptığı hizmetleri sergilemek için kullandığı bir bilboardlar. Çünkü vizyon sahibi bir insanın yapılan bu hizmetlerin zaten sosyal belediyeciliğin görevi olduğunu, bunları halka göstermek için medyaya aktarılacak olan bütçeyle yeni hizmetlerin yapılmasının en doğru işlem olduğunu savunan adamın kendisidir Mehmet Kasım Gülpınar.
Bu 8 aylık süreçte belediyeye alınan her personelden bütün halkın haberi oldu. Alınan her branş için öncelikle uygulamalı sınavları geçen kişilerin kendi elleriyle çektiği kuralarla belirledi kişileri.
Aylarca kendisine fake hesaplardan atılan yüzlerce sahte hesapla uğraşmak yerine, yurtdışında Şanlıurfa’yı daha ileri taşıyacak büyük projelerin kaynak arayışında kaldı Başkan.
Bir şehrin imarından önce gençliğin imarı daha önemli diye ısrarla vurguladığı, uyuşturucu ile mücadeleyi göreve başlar başlamaz ilk projesi haline getirdi.
2 Yılı aşkın bir süredir Depremden ağır hasar yemiş tehlike arz eden binaların yıkımını gerçekleştirdi.
8 ayda yapılması çok da kolay olmayan mali tablonun en azından daha sürdürülebilir bir hale gelmesini sağladı.
Açıkçası artık Şanlıurfa için gönderilen her kuruş, sadece Şanlıurfalıların hizmetinde kullanılmaya başlandı.
Bazılarını rahatsız etse de bu durum Şanlıurfa halkı 2025 yılını daha umutlu ve mutlu bir halde karşılayacak gibi görünüyor.