Geçtiğimiz gün Şanlıurfa'da düzenlenen İl Koordinasyon Toplantısı'nda yaşanan protokol krizi, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

---

Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mehmet Kasım Gülpınar'ın protokolde yer almaması, hem kent halkı hem de siyasi çevreler tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Bu durum, hem yerel yönetimlerin rolü hem de bürokrasinin işleyişi üzerine önemli soruları beraberinde getirdi.

Büyükşehir belediye başkanlarının şehir yönetimindeki kritik rolü göz önüne alındığında, Sayın Gülpınar'ın protokolde yer almaması, bir hata mı yoksa bilinçli bir tercih mi sorusunu gündeme getirdi. Özellikle büyükşehir belediyelerinin, altyapı projeleri, kentsel dönüşüm ve sosyal hizmetler gibi birçok alanda büyük sorumluluk taşıdığı düşünüldüğünde, bu tür toplantılarda başkanların görüş ve önerilerinin dinlenmesi, karar süreçlerine dahil edilmeleri büyük önem taşımaktadır.

Sayın Gülpınar'ın protokolde yer almaması, yerel yönetimlerin karar mekanizmalarındaki etkisini sorgulatıyor. Belediye başkanlarının, şehirlerine dair stratejik kararlarda aktif rol alması gerektiği aşikar. Bu tür organizasyonlarda protokol düzenlemesinin yeniden gözden geçirilmesi, yerel yönetim temsilcilerinin etkin katılımını sağlamak adına önemli bir adım olacaktır.

Şanlıurfa gibi kadim bir şehirde, halkın seçilmiş temsilcisi olan belediye başkanının protokolde yer almaması, sadece bir kişisel mesele olarak değerlendirilmemelidir. Bu durum, yerel yönetimlerin merkezi yönetimle olan ilişkilerinde yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Halkın beklentilerini doğrudan yansıtan yerel yöneticilerin, karar alma süreçlerinde aktif ve görünür olmaları, demokrasinin gereğidir.

Bu bağlamda, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Mehmet Kasım Gülpınar'a gösterilen bu tutumun, bir an önce düzeltilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu tür aksaklıklar, sadece bireysel kırgınlıklara yol açmakla kalmaz, aynı zamanda halkın yönetime olan güvenini de sarsar. Protokol düzenlemelerinde, yerel yöneticilerin önemini göz ardı etmek, şehirlerin gelişimine ve halkın refahına doğrudan olumsuz etki yapar.

Sonuç olarak, İl Koordinasyon Toplantısı'nda yaşanan bu protokol krizi, hem yerel yönetimlerin merkezi yönetimle ilişkilerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini hem de demokratik süreçlerin güçlendirilmesi ihtiyacını bir kez daha gözler önüne sermektedir. Sayın Gülpınar'a yapılan bu haksızlık, umarım gelecek toplantılarda tekrarlanmaz ve tüm yerel yöneticiler hak ettikleri saygıyı görürler.

---