Uzun zaman oldu televizyon izlemeyeli, beklide artık izlenmesi gereken ve izlemeyi hayal ettiğim şeylere daha az rastladığım içindir.
Dizi desen 2 dakika sonrasında neler olabileceğini kestirebileceğin, artık klasikleşmiş zengin oğlan, fakir asistan senaryoları veya tüm bir ülkeyi sadece bir birimin veya birkaç şahsın kurtardığı basit polisiye dizileri, son 4-5 yılda ise mafyanın biraz komik birazda, mafya babalarını kahraman gösterme çabasındaki diziler.
Magazin desen tam anlamıyla iğrençleşmiş tek düze bir sistem X ünlüsü Y ünlüsüyle görüntülendi veya yakalandı; bir önceki hafta X ünlüsüyle nişanlanan Y ünlüsü, Z ünlüsünün nişanlısıyla görüntülendi ve hatta haftalık olarak yeni sözde aşka yelken açan Kişiler dışında hiçbir şey.
Spor desen tamamen endüstriyel bir hal almış, futbol kültürü eskiden açık kanallarda verilen hazırlık karşılaşmaları bile Paralı ve şifreli platformlarda, Avrupa liglerinin ve şampiyonlar liginin maçları da artık paralı ve şifreli platformlara satılmış, eskiden bir hafta öncesinden bir şehri saran maç heyecanları da böylece bitirilmiş vaziyette.
Hepimizi TV’ lerden uzak tutan etkenlerin bu tür sebeplerden başladığını düşünüyorum.
Sosyal medyanın etkisi diyeceğim ama sosyal medyanın da yayın akışı bundan pek farklı değil, elimden geldikçe her yöne hitap eden güncel, haber, mizah, Bilgi ve spor alanında haber yapan tüm link ve haber sitelerini takip etmeye çalışıyorum.
GÜZEL HABERLER!
Dün sadece sosyal medya mecralarından bulduğum, belki de sonrasında TV kanallarına da düşmüş iki güzel habere denk gelince gerçekten istem dışı tebessüm ettiğimin farkına vardım. Ne kadar da çok hasret kalmışız güzel haberlere.
KÜÇÜK MUHAMMED!
Mardin’in Kızıltepe ilçesinde bacağı diz altında olmayan, küçük Muhammed’in kendini alıştırdığı, boyu kadar ağırlığı en az bedeni kadar onu yoran o tahta değneklerden Kızıltepe kaymakamı ve belediye başkanı sayesinde kurtulduğunu ve protez bacaklarıyla verdiği o masum pozu, videolu haberde görünce inanılmaz bir mutluluk duydum. Allah böyle yöneticilerimizin sayısını artırsın.
SALİH AYHAN!
Kim bu Salih Ayhan dün yine sosyal medyadan bir haberin altındaki linki tıklayınca; beni inanılmaz derecede mutlu eden habere rastladım. Sivas valisi sayın Ayhan dün; Sivas ili sınırlarındaki, Güneydoğu illerinden giden mevsimlik işçi kardeşlerimizin çadırlarını ziyaret edip, sıkıntılarını soruyor ve koyu bir sohbete dönüşen bu anlarda, okul ve eğitim çağındaki çocukların durumunu soruyor ve sonrasında hemen yanındaki yetkililere dönerek bu çocuklar için ya geçici bir sınıf kurulmasını ya da taşımalı sistemle bu çocukların bir an önce olması gereken sıralara dönmesinin talimatını veriyor.
Bu iki haberin oluştuğu coğrafyalardan biri İç Anadolu bölgesinde, diğeri ise yıllarca Terörün en ağır darbesini yemiş; Güneydoğu bölgesinde ama iki haberinde çok güzel bir özelliği var, iyi ve liyakatli insanlar olması gereken her yerde.
KALIN SAĞLICAKLA...
