Yazının başlığında yer alan parantez içerisindeki “İmo” ümit kelimesinin Kürtçe hitabet şeklidir.
Ümit hepimizi yaşamda tutan, insanı diri tutan olmazsa olmazımız “çıkmayan candan umut kesilmez” kelimesi aslında ümidin anlamını özetleyen en etkili anlam.
İşte imo tam olarak ismine yakışır bir şekilde, yani Ümit olacak hayat sahnesine 28.08.1991 yılında Siverek ilçesinin Taşlı köyüne bağlı Yıldız ( Kermita ) mezrasında gözlerini hayatta açıyor.
7 Kişilik Ailenin 4. Çocuğu olarak doğuyor.
Çocukluğundan beri köyün belki de yaramazlık konusunda liderlik vasfını elinde tutan bir çocukluk sürecinden geçiyor.
Kendi anlattığına göre, sünnet olduktan sonra yaşıtları üç, dört gün iyileşme sürecinde geçirirken o sünnetten 2 saat sonra eşek sırtında zıplayarak ve lastik arkasında koşarak, adeta acıya meydan okuyor.
1998 yılında birleştirilmiş sınıflı köy okulunda eğitim hayatına adım atıyor. Baba Kemal ise bulunduğu ortamda yapabildiği tek iş olan, çobanlık mesleğiyle çocuklarının tümünü okutma konusunda kararlılığını ortaya koyuyor.
Ailenin anlattığına göre dik başlı, yaramazlık ve inadı belki de hayatının tümüne yön verecek olayın yaşanmasında başrol oynuyor.
2008 yılında Lise yıllarında derslerindeki başarısızlığı bahane gösterip eğitim hayatına ara verip ailesiyle beraber köyde kalıyor.
2008 yılında belki de Türk ve Güneydoğu tarihinin en kurak yıllarını geçiriyor. Aile o arada ümidin okula geri dönmesi için gereken ısrarı göstermesine rağmen Ümit o yıl okula gitmiyor.
3 Nisan 2008 yılında Köyün atıl durumdaki bir hurdalığından eski patlamamış bir havan mermisi Ümit’in bundan sonraki tüm yaşamını değiştiriyor.
Ümit köyün ortak su kuyusundan Traktörle su almak için beklerken çocukların hurdacıya getirdikleri havan mermisinin ellerinden düşmesi sonucu infilak etmesiyle yaralanan 4 kişiden en ağır yaralananı oluyor.
Ümit sağ bacağını diz altından şarapnele kaptırıp uzun ve sancılı bir dönemin başlangıcının 1 numaralı tanığı oluyor. Vücudunun büyük bir kısmı ağır yanıklar ve dökülmelerle tahrip oluyor.
Çok ağır geçen sürecin sonunda; Ümit yaşama sevincine ve hırsına her zamanki gibi tutunup, bu süreçleri atlatıyor.
2009 yılında Ankara’da ayağı için protez yapımında bulunduğu süreçte, eğitim hayatına yeniden başlıyor. Uzun prova ve tedaviler sonrasında Ümit protez bacaklarıyla özlem duyduğu, yürüme ve koşma yetisine yeniden kavuşuyor.
Başına gelen o ağır süreci, dik başlılığının olumlu ve gayreti sayesinde atlatıp ortaöğretimden mezun oluyor.
2009 yılında eğitiminin yanında Karagücü Ampute futbol takımında yer alarak, hayatında boş zamanlarını geçirdiği aktivitelerle, başarılı bir futbolcu olmanın ilk adımlarını atıyor.
2012 yılında Girdiği Engelli memur seçme sınavından 80 puan alarak 2013 yılında Şırnak Valiliğine veri hazırlama Memuru olarak atanıyor.
Ekonomik özgürlüğünü eline alan Ümit 2015 yılında Şanlıurfa valiliğine tayin olarak tüm ailesinin Kırsaldan merkeze gelmesinde ön ayak oluyor.
2015 yılında Eyyübiye belediyesi Ampute futbol takımının elemelerine katılarak kısa sürede sahip olduğu yeteneğini ve fiziğinin avantajını kullanıp çok kısa sürede takımın vazgeçilmez ismi haline geliyor.
İlk sezondan itibaren takım kaptanlığına seçilen Ümit attığı gollerle takımını sırtlıyor.
2020 yılında tüm dünyada etkisini gösteren pandemi sürecinde hızlandırılmış ligle Ankara’da oynanan tüm maçları kazanarak Ampute futbol süper ligine yükseliyor.
Aslında Ümit’in yaşamının sadece kısa bir kesitle ve özetle yazarak saatler sonra gireceğimiz 3 Aralık dünya engelliler gününde özel bir arkadaşımıza Ulaşıp Azmin ve kararlılığın önünde hiçbir engellin duramayacağını anlatabilmek ümidiyle.
KALIN SAĞLICAKLA...