Bayram Namazı kılmanın hükmü nedir?

Bayram namazı, Cuma namazı kılmakla yükümlü olan herkes için müekked bir sünnet-i ayındır. Çünkü Peygamber (sas) Efendimiz bayram namazı kılmıştır. Sahabe-i kiramdan Ebu Said el-Hudri (ra) bu hususta şöyle demiştir:

“Resulullah (sas), Ramazan ve Kurban bayramı günlerinde namazgâha çıkar ve ilk iş olarak namaza dururdu. Namazı tamamladıktan sonra, saflarında oturmakta olan cemaatin karşısına geçip onlara vaaz ve tavsiyelerde bulunur, gerekli talimatları verirdi. Gazâya göndermek istediği kimseler varsa onları gönderirdi veya bir şey emretmek istiyorsa emir verir sonra (namazgâhtan) ayrılırdı.”

Hanefi mezhebine göre bayram namazı, Cuma namazını kılmakla yükümlü olanlar için vaciptir.

  • Hac ibadetini eda etmekte olanlardan başkalarının bu namazı cemaatle kılmaları sünnettir. Hac ibadetini eda etmekte olanlarınsa bu namazı yalnız başlarına kılmaları sünnettir.

Kadınlar bayram namazı kılabilir mi?

Bayram namazını kadınların, seferi kimselerin ve çocukların da kılmaları meşrudur. Âdet hâlinde olsalar bile kadınların bayram namazı kılınan yerlere varıp orada yapılacak vaazlardan yararlanmaları, okunacak hutbeleri dinlemeleri, yapılacak dualara katılmaları uygun olur. Sahabe-i kiramdan Ümmü Atiyye el-Ensari (ra) bu hususta şöyle demiştir: “Bayram günü (namazgâha) çıkmamız emredilirdi. Öyle ki bâkire kızları örtülü odalarından ve âdetli kadınları da (evlerinden alıp namazgâha) çıkarırdık. Onlar (namaz kılan) insanların gerisinde durur, onlarla birlikte tekbir alır ve onlarla birlikte dua ederlerdi. (Böyle yapmakla da) o günün bereketini ve (manevi) temizliğini elde etmeyi umarlardı.”

Bayram namazı ne zaman kılınır?

Bayram namazının vakti, güneşin doğuşuyla başlayıp zevale ermesine kadar devam eder. Ama güneşin, doğuşundan itibaren bir mızrak boyu yükselmesine, yani doğuşundan yaklaşık 40 - 50 dakika sonrasına kadar ertelemek daha faziletli olur.

Şafi mezhebine göre bayram namazı nasıl kılınır?

Bayram namazı için ezan okunmaz, kamet getirilmez. Namaza durulacağı zaman, “Es-salatü camia!” diyerek duyuru yapılır.

Cemaat düzgün sıralar hâlinde imamın arkasında yer alır ve “Niyet ettim Allah rızası için Ramazan Bayramı namazını kılmaya, uydum imama” diye niyet eder.

Bu namaz iki rekât olup birinci rekâtında iftitah tekbirini alıp iftitah duasını yani

وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذِي فَطَرَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ حَنِيفًا مُسْلِمًا وَمَا أَنَا مِنَ الْمُشْرِكِينَ. إِنَّ صَلَاتِي وَنُسُكِي وَمَحْيَايَ وَمَمَاتِي للهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ. لَا شَرِيكَ لَهُ وَبِذَلِكَ أُمِرْتُ وَأَنَا أوَّلُ الْمُسْلِمِينَ

Batman'da genç bir kadın Hapşırma hastalığına yakalandı Batman'da genç bir kadın Hapşırma hastalığına yakalandı

duasını okuduktan sonra ve euzü besmele çekip de kıraate başlamadan önce zevaid tekbirleri denen yedi tekbir almak menduptur. Zira Peygamber (sas) Efendimizin birinci rekâtta yedi, ikinci rekâtta ise beş tekbiri kıraate başlamazdan önce aldığı rivayet edilmiştir.

Bu tekbirlerin her biri alınırken eller omuz hizasına kadar kaldırılır. Her iki tekbir arasında normal uzunlukta bir ayet okuyacak kadar bir ara vermek ve bu arada da

سُبْحَانَ اللهِ، والْحَمْدُ للهِ، وَلَا إِلَهَ إلَّا اللهُ، واللهُ أَكْبَرُ

demek sünnettir. Ayrıca her iki tekbir arasında ellerin, göğüs altında sağ el sol elin üstüne gelecek şekilde bağlanması da sünnettir.

Tekbirlerden sonra euzü besmele çekilerek Fatiha ve zamm-ı sure okunur. Zamm-ı sureden sonra rükûa, ardından secdeye varılır. Secdelerden sonra ikinci rekâta kalkılır.

İkinci rekâta kalkış tekbirinden sonra her ikisi arasına fasıla konarak beş tekbir alınır. Bu fasılalar arasında da eller, birinci rekâtın tekbirleri arasında bağlandığı şekilde bağlanır. Hey’et adıyla adlandırılan bu zevaid tekbirlerinin alınması sünnettir. Bunların alınmaması, sehiv secdesini gerektirmemekle birlikte mekruhtur.

Bayram namazında tekbir sayısının unutulması durumunda ne yapılmalıdır?

Alınan tekbirlerin sayısında şüphe edilmesi halinde, en azı esas alınır ve gerisi tamamlanır. Euzü besmeleden önce alınmaları müstehaptır. Sıra bakımından kıraatten önceye alınmaları şarttır. Unutup tekbir almadan kıraate başlanırsa, zamanı geçtiği için artık tekbir alınmaz. Bu hükümler hem imam, hem de imama uyanlar için geçerlidir. Yalnız ikinci rekâta imamla birlikte giren kişi, iftitah tekbirinden ayrı olarak imamla birlikte beş tekbir alır. İmam fazla tekbir alsa da muktedi, bu hususta ona uymaz. İmamın selam vermesinden sonra kalkıp eksik rekâtı tamamladığında yedi tekbir alır. İmam, zevaid tekbirlerini terk ederse, ona uyan cemaat de terk eder. Tekbirleri alırken şayet ellerini üç defa peş peşe kaldırırlarsa, amel-i kesir işlediklerinden dolayı namazları bozulur. Bundan daha az sayıda tekbir alan bir imama uyan kişi, tekbir esnasında imamın ellerini kaldırmasına uyarak kendisi de ellerini kaldırır. İkinci rekâtta tekbirler alındıktan sonra Fatiha ve zamm-ı sure okunur. Ardından rükûa, sonra da secdeye varılır.

  • Bayram namazlarında kıraat sesli yapılır. Ancak imama uyanlar, kıraati sessiz yaparlar. Tekbirlerinse herkesçe sesli olarak alınması sünnettir.

Hanefi mezhebine göre bu tekbirlerin sessizce alınması sünnettir.

  • Birinci rekâtta Kaf ve A’lâ surelerinden birinin, ikincideyse Kamer ve Ğaşiye surelerinden birinin okunması sünnettir.

Bayram namazı kaza edilir mi?

Bayram namazı vaktinde kılınmadığı takdirde daha sonra kaza edilebilir. Hacı adayları dışındaki kişilerin bayram namazını cemaatle kılmaları sünnettir. İmamla birlikte kılmayanlar, bu namazı diledikleri vakitte asli şekliyle kılabilirler. Bayramın birinci günü zevalden önce kılınırsa eda, zevalden sonra kılınırsa kaza olarak kılınmış olur.

Hanefi mezhebine göre bayram namazı münferiden kılınamayacağı gibi daha sonra kazası da olmaz.

Bayramın ve Bayram Namazının Sünnet ve Mendupları

1. Bayram namazından sonra hutbe okunması. Zira Peygamber (sas) Efendimiz ile ondan sonra raşid halifelerin uygulamaları böyle olmuştur. Abdullah b. Ömer (r.a) bu hususta şöyle demiştir: “Resulullah (sas), Ebubekir ve Ömer (Allah onlardan razı olsun) bayram namazlarını hutbeden önce kılarlardı.”

2. Hutbe esnasında hatip tekbir alırken cemaatin de tekbir alması.

3. Bayram gecelerini, Allah’ı zikrederek, namaz kılarak, Kur’an okuyarak ve benzeri güzel ameller işleyerek ihya etmek. Bu hususta Sevgili Peygamberimiz (sas) şöyle buyurmuşlardır:

“Sevabını sırf Allah’tan bekleyerek iki bayram gecesini ibadetle değerlendiren kişinin kalbi, kalplerin öldüğü günde ölmez.” (İbn Mâce, Sıyâm,68)

Yatsı ve sabah namazlarını cemaatle kılmakla da bu geceler değerlendirilmiş olur.

4. Bayramlar için bilinen şekliyle gusledilmeli, koku sürünmeli ve temiz elbiseler giyinmeli. Varsa elbiselerin yenileri giyilmeli.

5. Ramazan bayramında bayram namazına gitmeden önce bir şeyler yemeli; kurban bayramında ise yemek işini bayram namazından sonraya bırakmalı.

6. Kurban kesenin kurban etinden biraz yenmeli.

7. İmamdan başkaları bayramın birinci günü sabah namazından sonra ve henüz gün doğmadan önce de olsa, bayram namazı kılınacak yere gitmekte acele etmeli.

8. Bayram günlerinde tırnakları keserek, bedendeki tüy, kıl ve kirleri gidererek temizlenmeli, üst-baş düzeltilmeli ve bedene çekidüzen verilmeli.

9. Namaza yürüyerek gidilmeli, giderken de seslice tekbir alınmalı (Hanefi mezhebine göre bu tekbirlerin sessizce alınması sünnettirve bu tekbirleri namaza başlayıncaya kadar devam ettirmeli. İmam ise tekbir almayı mihraba geçinceye kadar sürdürmeli.

10. Namaza gelenler, namazdan sonra evlerine başka yoldan dönmeli.

11. Bayram günlerinde, mümin kardeşler güler yüz, sevinç ve ferahla karşılanmalı.

12. İmkânlar nispetinde sadaka dağıtılmalı.

13. Sadaka-i fıtır vermekle yükümlü olanlar bu sadakalarını sabah namazıyla bayram namazı arasında vermeye çalışmalı.

14. Ramazan bayramı hutbesinde, hatip fitre hakkında bilgi vermeli.

15. Kurban bayramı hutbesinde ise teşrik tekbirleri ve kurban ibadeti hakkında bilgi vermeli.

KAYNAK: DİA

Editör: Haber Urfa