AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi ve Cumhurbaşkanı Danışmanı Kasım Gülpınar'ın partisinden istifa ederek Yeniden Refah Partisi Urfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması 2024 yerel seçiminin belki de en şaşırtan hamlesiydi. Bu hamle AK Parti'nin kalesi olarak nitelenen, 'Erdoğan ceketini assa kazanır' yorumu yapılan Urfa'da tüm dengeleri değiştirdi. Öyle ki şu günlerde Gülpınar'ın kazanmaya çok yakın olduğu yorumları yapılıyor. Bu yorumlarda Gülpınar'ın ve ailesinin kentteki etkisi ve oy gücünün yanı sıra Urfalıların değişim talebi de etkili.
Urfalıların talebine kulak vererek aday olduğunu ifade eden Gülpınar, seçim çalışmalarına verdiği kısa arada sorularımızı yanıtladı. Gülpınar’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üstü örtülü eleştirilerinden adaylıktan çekilme tartışmalarına, Urfa halkının taleplerinden projelerine dair sorularımıza yanıtları şöyle oldu:
'ADAYLIĞIM HALKIN DİP DALGA TALEBİYDİ'
Urfa halkının sesine kulak verip aday olduğunuzu söylemiştiniz. O ses neydi, ne duyulmadı AK Parti tarafından?
Halk, öncelikle yerel yönetimlerde ciddi bir değişiklik olması gerektiğini düşünüyordu. Tabii kendi formülünü de ortaya koymuştu. 'Değişiklik olsun da ne olursa olsun' değildi halkın genel talebi. 'Şu isim gelsin' yönünde öne çıkan isimler de oldu. Benim hiçbir şekilde adaylık talebi, müracaatım olmamasına rağmen halk böyle bir plan geliştirdi. Yani bu aslında halkın alttan gelen talebiydi, bir dip dalga talebiydi.
'İKİ ARADA BİR DEREDE KALDIM'
Biz de bunu gördük. Böyle bir talebim, isteğim ve müracaatım olmamasına rağmen halkın bu talebinin karşısında durmak mümkün olmadı. Bu talebin değerlendirilmesi gerektiğini söyledik ama o talep değerlendirilmedi ve bize de başka çare kalmadı. Ben de iki arada bir derede kaldım. Ya halkın talebine, sesine kulak verecektik ya da görmezden gelecektik. Ben onu yapamadım, görmezden gelemedim.
'ERDOĞAN'IN SÖZLERİNİ ÜZERİME ALMIYORUM, O TARİFE GİRMİYORUM'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son günlerde kurduğu bazı cümlelerin sizi ve partinizi, partinizin adaylarını hedef aldığı yönünde yorumlar var. En son tam da burada, Urfa mitinginde “Şahsımızın gölgesinde yürüyerek seçim kaybettirmek isteyenlere rıza göstermeyiz” dedi. Nasıl yorumluyorsunuz?
Net bir şey olmayınca çok üstüme alamıyorum bazı şeyleri. Ayrıca o tarifin içine girdiğimi hiçbir düşünmüyorum. Kim hedefse, kim kastediliyorsa bence onların bu işi değerlendirip cevap vermesi daha uygun olur. Ben o tarife girmediğimi düşünüyorum.
'URFA'DA HEM YEREL YÖNETİME HEM AK PARTİ'YE TEPKİ VAR
Aynı mitingde AK Parti'nin il başkanı da tepki gördü, yuhalandı. Bu bahsettiğiniz değişim isteğinin bir yansıması mıydı sizce?
Kişisel bir şey de olabilir, parti içi bir mesele de olabilir. Tam olarak nereden kaynaklandığını bilemiyorum. Ama genel manada şu anda hem yerel yönetime hem de parti yönetimine halkın bir tepkisi var. Bu artık bütüncül halde değerlendirmeli.
'HALK İDARECİLERİN İKTİDARA YAKIŞIR BİR ŞEKİLDE HALKLA İLGİLENMEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR'
Halkın şikayeti; idarecilerin iktidar partisine layık, iktidar partisine uygun bir şekilde halkla ilgilenmediğini düşünüyor. Eminim ki yönetimle de ilgili halkın ciddi sıkıntıları, şikayetleri vardır. Ama şu anda süreç yerel yönetimler üzerinden ilerlediği için daha çok belediye ve belediye başkanları üzerinden bir şey yürütülüyor. Seçim atmosferi var. Çok daha derine inmeye kalkarsanız eminim ki diğer etkenler de bu işin içine girecektir.
'TEŞHİS ETTİK DE ETMEZLİKTEN GELDİK'
Urfa'da dolaşırken 'bankamatik memurları' ile ilgili şikayetleri çok fazla duyduk. Sizin de kulağınıza geliyor mu?
Sizin gibi çok değerli dostlar bir günde, yarım günde bile olayın ne olduğunu, sıkıntının ne olduğunu çok rahat teşhis edebiliyorlar. Ama biz bunu bir türlü teşhis edemedik. Aslında ettik de etmezliğe geldik. Maalesef böyle bir durum oldu.
Özellikle bu 'bankamatik memurları' denen husus şu anda halkın beynine, zihnine yerleşmiş durumda ve buna mutlaka bir çözüm bulmak lazım. Halkı rahatlatmak lazım. Bu kadar söyleniyorsa bunun gerçeklik payı vardır.
'BANKAMATİK MEMURLARINI TESPİT ETMEK LAZIM'
Ben belediyenin şu anda iç işleyişini bilemem. Yani kim nasıl girmiş, nerede çalışıyor, nerede çalışmıyor? Bunu tespit de zor ama halkın bir bildiği vardır. Gelir gelmez bunları tespit edip gerekli işlemleri yapmak lazım.
'SİVEREK'TE YARIŞ ÇETİN GEÇECEK, ÜÇLÜ BİR YARIŞ OLACAK'
Urfa'da siyasette aileler ve aşiretler çok etkili. Güçlü ve seçim sonucunu belirleyen aileler var. Sizin aileniz gibi. Sizin adaylığınızın ardından da AK Parti memleketiniz Siverek'te Bucak aşiretinden bir güçlü ismi aday olarak gösterdi. AK Parti'nin bu hamlesini nasıl okumak lazım? Nasıl bir yarış olacak Siverek'te ve Urfa'yı nasıl etkileyecek?
AK Parti muhtemelen şöyle düşündü; bir boşluk oluştu Siverek'te ve biz o boşluğu başka bir güçlü aileyle doldururuz. Bu mantıkla hareket ettiler diye tahmin ediyorum. Onların takdiri tabii, bir şey diyemem.
Netice alırlar mı almazlar mı? Bizim şu anda Yeniden Refah Partisi olarak adayımız Hasan İzol çok güçlü. Ayrıca beraber hareket ettiğimiz encümen listesindeki aday arkadaşlarımız da çok güçlü. Orada da büyük ailelerin fertleri var. Yani burada yarış biraz çetin geçecek. Üç parçalı geçecek. DEM Parti de orada çok güçlü. Üçlü bir yarış olacak.
'DEM PARTİ'YLE İNSANLARI KORKUTUYORLAR'
Genel Başkanınız Fatih Erbakan 'Vatan, millet ve beka için hareket ediyorsak Urfa'da AK Parti adayı çekilsin' dedi ki çok uzun bir süredir Yeniden Refah'ın adaylarını çekeceği yönünde tartışmalar var. AK Parti'nin ya da Yeniden Refah'ın birbirlerinin lehine Urfa'da ya da İstanbul'da adaylarını geri çekmesi söz konusu olabilir mi?
Artık az bir zaman kaldı. Bu vakitten sonra hem etik olarak hem siyasi olarak nasıl olur? Bunlar tabii üst düzeyde görüşülecek konular. Sayın Genel Başkanımız şunun için söylemiş olabilir. AK Parti'nin biz aday olduğumuz günden beri şöyle bir siyaseti var; başka bir partiyle insanları korkutarak bizim burada oy bölücülüğü yaptığımızı söylüyor. Bunun diğer partinin işine yarayacağını iddia eder tarzda açıklamaları var.
DEM Parti'yi kastediyorsunuz değil mi?
Evet, bu şekilde siyaset yaparsak insanlar AK Parti'den kopmaz diye düşünüyorlar muhtemelen.
'DEM PARTİ İLE İLGİLİ KORKULARI VARSA ONLARIN ÇEKİLMESİ GEREKİR'
Ama şu bir hakikat; eğer böyle korkuları, endişeleri varsa, hakikaten mesele buysa o zaman yapılması gereken şey onların adayının çekilmesi.
'KESİNLİKLE ÖNDEYİZ, KATLANARAK ARTAN BİR EĞİLİM VAR'
Neden?
Eğer böyle bir endişe varsa ki böyle bir endişe olduğunu sürekli telaffuz ediyorlar; o zaman güçlü olan lehine feragat edilmeli. Kesinlikle. Bunu en baştan beri söylüyorum. Her geçen gün artan bir trend var. Katlanarak gidiyor. Bu seçimin ilk gününden bugün geldiğimiz noktaya çok ciddi bir eğilim var bize dönük. Bunu görmemek mümkün değil.
'PAKET OYLARA KARŞI ÖNLEMLERİMİZİ ALIYORUZ'
Urfa, seçim usulsüzlükleri ile anılan bir şehir. Kentte konuştuğumuz herkes 'Paket Oy' usulsüzlüğünden bahsetti. Birçok köyde seçmenlerin sandığa gitmediğini ve muhtarın ya da aile büyüğünün ailedeki, köydeki herkesin yerine oy kullandığını anlattı. Buna “Paket Oy” diyor Urfalılar. Bir de tabii seçmen taşıma iddiaları var. Ne dersiniz, önlem alıyor musunuz?
Halk bunu gittiğimiz her yerde bize de söylüyor. Bize 'Siz sadece sandığa dikkat edin, onun dışında hiçbir sıkıntı yok' diyorlar. Her gittiğimiz yerde bu uyarıyı yapıyorlar. Bugün de birlikte gezdik. En az 10 kişi aynı uyarıyı yaptı bize. Demek ki böyle bir endişeleri var.
Biz de bu endişeyi gidermek için her türlü tedbiri alıyoruz inşallah. İnsan takviyesi açısından, görevli takviyesi açısından bütün tedbirlerimizi alıyoruz. Eğitimlerimiz devam ediyor şu anda.
KAYNAK GÖRSEL VE HABER: GAZETE DUVAR