EN UZUN GECE!

Sahi neydi 6 Şubat! Kar soğuğunun içinde yürek yakan bir gündü 6 Şubat. Sabaha uyanınca hallederim;

Abone Ol

Birgün daha kalsa ne olacak ki nasıl olsa telafi ederim, ama telafisi asla mümkün olmayacak bir geceydi 6 Şubat, o geceye donarak ölmenin aklının ucundan geçirmeyecek  kadar sıcak bir yatakta uyutan  bir geceydi 6 Şubat. Çocuğunu uyumak için odasına gönderirken, çocuğunun yüzüne bir defa daha baksaydım da öyle gitseydi dedirtecek kadar zamansız oldu 6 Şubat. Kimi eşlerin, Küs olarak yatakta sırtını döndüğü hayat arkadaşına vedasıydı aslında 6 Şubat. Bebeğinin metrelerce dibinde soğuğa yenik düştüğü ama o annenin feryat figanı içine döktüğü kadar çaresiz annelerin, babaların ömür boyu içinde yaşayacağı bir çaresizlikti 6 Şubat. Bir önceki günün sabahında kahvaltı masasında eksik menüye isyan eden bir Delikanlının o güne bir soğuk ekmek parçasına muhtaç kaldığı bir zamandı 6 Şubat. Evimiz çok dar her çocuğuma oda alamıyorum kaygısı taşıyanların, donmamak için bir çadır için giriştiği mücadelenin adıydı 6 Şubat. Coğrafyanın ilk kez yalancı çıktığı 21 Aralığın en uzun gece olmadığını, aslında en uzun gecenin sesimi duyan yok mu? diye moloz yığınlarının arasından son kez yardım isteyen nice insanların en uzun gecesiydi 6 Şubat.
Çocuğunun cansız bedenini tonlarca ağırlık altında kalmaktan kurtaramayan babanın kızının ellerini tutarak onu ölüme yolcu etmesi kadar acımasızdı 6 Şubat.
Açlıktan ölmek üzere olan amcaya verilen bisküvinin çocuklarıma veririm, onlar belki açtır diyen Babanın açlığı hissetmediği bir günün öncesiydi 6 Şubat.
Kalacak ne yeri nede kimsesi kalmadığı için devlet tarafından Adıyaman havaalanında uçağa binmek üzereyken geride bıraktığı şehrin enkazına bakarak 70 yaşında evlat acısına sıla hasretini ekleyen bir gündü 6 Şubat. Enkazın başında günlerce beklemenin sonunda, buldum çocuğumun cesedini diyecek kadar çocuğunun cesedine ulaşmayı teselli olarak kabul ettirecek kadar acımasız bir gündü 6 Şubat.
6 Şubat babaları, anneleri evlatsız, çocukları ailesiz, ama herkesin yüreğinde derin bir yaranın kapanmaz yanı olarak kalacağı bir gündü. 
Belki çoğu insanı öldürmedi ama öldüremediklerini koca bir yalnızlıkla ve kimsesizlikle diri, diri cehenneme gönderecek kadar acımasız bir tarihti 6 Şubat.

{ "vars": { "account": "PASTE_ANALYTICS_ACCOUNT_ID" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }