Uzun zamandır haber değeri taşıdığını düşündüğüm haberi girmeye çalışırken her güne yenisiyle başlamaktan haber yazamaz hale geldim.
Öncelik sıralamasında adeta birbiriyle yarışır vaziyette önemli bol aksiyonlu yazıları seçmekte de kararsız kaldım.
Geçen hafta Şanlıurfa viranşehirde bir okulda çıkan silahlı kavga denince iki öğrenci gurubu arasında çıktığını düşündüğüm bir haberin aslını öğrenince şok oldum.
Sıradan bir öğrenci kavgası sandığım kavganın birbirine husumetli iki aile arasında bir kavga olduğunu ve maalesef ki hayatını kaybeden iki öğrencinin; kavganın yakından uzaktan bağlantısı olmadan,okullarından ayrılıp servisleriyle evlerine giden, sıradan iki öğrenci olduğunu öğrendim.
Biri 13 diğeri 16 yaşında iki tane gencecik fidanlar belkide ölümün en acı tanık ve tarafı oldular.
Bu gençlerden birinin soyadı tanıdık geldiği için hemen araştırmıştım; maalesef ki 16 yaşında amansız bir şekilde bu kurşunlardan birine hedef olan Sümeyye yeten’in TİGEM’de 5 yıl beraber çalıştığım iş arkadaşım Abdurrahman Yeten’in kızı olduğunu öğrenince tarifsiz bir üzüntü yaşadım.
Sebebi her ne olursa sadece eğitim amaçlı bulunan bu kardeşlerimizin ölümü sadece benim değil bütün insanlığın ortak acısıdır.
Bu tür olayların yaşanmaması adına bireysel silahlanmanın tehlikeli boyutta ulaştığı gerçeğini görmezden gelemeyiz.
Bireysel silahlanmanın şartları ve gerekliliklerinin husumet oranının yüksek olduğu yerler de tekrar revize edilmesi kaçınılmaz bir durum haline gelmiştir.
Bireysel silahlanmanın adeta sürücü belgesi alır gibi şartlarla verilmesi maalesef ki ölümün tarafsız ve yaş konusunda bize yaşatacağı daha nice ölümlü olayların ortaya çıkmasına sebep olacaktır.
Şanlıurfa yerelinde hemen hemen her gün silahlı bir iki olayın yaşandığı gerçeği bu işin en açık kanıtıdır.